15 Eylül 2009 Salı

dökülgen

gün doğuşuyla bekliyorum seni,gramafonda sina simone var.hiçbirzaman anlamlarını bilmeden sadece müzikle akıp gitmek adına sevdim bütün bu şarkıları,tıpkı seni sevdiğim gibi...tıpkı hayatımda geri kalan ne kadar sıradanlık varsa seni hep öyle sevdim,pembe bulutların ardına yükselmeden,insanların ellerindeki şarap kadehleriyle yaptıkları büyük konuşmalar gibi değilde,yere bilinçli bi şekilde dökülmüş kedi mamalarının görüntüsü gibi sevdim...çünkü herşey çok kolay oluyodu,büyük cümlelerin,büyük hislerin akla sığmayacak yükünü taşımaya fırsat vermeden kendime sadece bütüm kalbimle,basitliklerle sevdim seni...bi anlam yüklemedim,anlamları kendimi yargılamakla harcıyıordum.biraz da itiraf zamanı sanırım.belki de kendi yumağıma dolandığım için senin sevgine gereken büyük cümleleri yükleyemedim...bi sakıncasıda yok bence...nasıl olabilir ki?sıkıştığım,kapandığım her anda aklıma bir şarkı gelirdi ve ben sana"seviyorum seni,ekmeği tuza banıp yer gibi..." derdim.ağzımdan bunlar dökülürken seninde göz yaşların aynı hızla dökülürdü...bizim sevgimiz bu kadar dökülgendi işte...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder