4 Ekim 2009 Pazar

Film

Yürürken herşey ağırlaşır.İlk önce kırmızı ışıkta beklerken çevrendekilere ilişir gözün,herkes bekler bir an önce karşıya geçmeyi.kendine bile farkettirmeden,o kalabalığa da çaktırmadan izlersin ve kayıt düğmesine basarsın...Başlar film ağır çekimiyle...Çok üzgünsündür,hatta o insanların bunu farketmemesini eshefle kınarsın,başlayan filmin bile ağırlığından birşey çıkartamazlar....Sen sadece şaşırırsın...Halbu ki sen onca acının içinde kalkıp bir film başlatırsın ,acıya uygun bir yavaşlıkta ,diğer insanların da bu acılara sahip olduğunu düşünüp onlarıda bu filme katarsın fakat onlar figüran olmakta ısrarlıdırlar.Alalım üç beş kuruşumuzu ,işimiz bitsin gidelim derdindedirler.Seni farketmezler,acını görmezler,dahil oldukları filmin varlığına bi haber olurlar...Görmemezlikten gelirsin bu durumu,filminin ve acının yüzü suyu hürmetine...Zor zahmet dönersin filminin ağır işleyişine...Büyülü ağırlıkta attığın her adımı,seninle birlikte yürüyen onca kalabalığı,satıçıları,kuşları,iskeleden ayrılan vapurun sesini,bütün şehrin gürültüsünü objektifine sığdırırsın...Herşey cam fanusun içindeki sıvıda uçuşan köpük taneleri gibi uysallıkla,ağır aksak,yönelerek hareket eder...O acına rağmen mutluluk hissedersin...Mutlu hissedersin çünkü başka hiçbirşeye benzemeyen bir zafer kaplar içini...Normal bir günde ,olabildiğince sıradan olan bu görüntüler o gün senin acından kaynaklı bir farkındalığa dönüşür...Herşey bir başka olur...Bir büyü vardır,bir öteki dünya vardır...Görmemiş gözlerin gördüğü olur herşey senin gözünde...Mutluluktan çayırlarda ağır çekimde koşmak gibidir...Ağır adımlarla giderken birisi sana belki acelesinden,belki karakterinden,belki acısından dolayı çarpabilir...birden irkilirsin...Bu bile keyfini kaçıramaz...O irkilme anında o kişiye minnnettar olduğunu bilirsin...Muhtemelen aklına bile gelmeyeceği,umursamayacağı bir şekilde sana çarptığında senin filminde bir karakter olduğunun bilincinde olmayacaktır...Sen bu bilinçtesindir ve yüzüne ufak bir tebessüm kondurup,ağır bir şekilde yünüzünü ondan çevirip yoluna döndürürsün...O kalabalığa geri dönersin...İlah dediğin bir kalabalıktır o...Havalara uçamana gerek kalmadan sana bulutları hissettiren şeydir o...Yani dünyadaki bütün insanların orada olması gerekmez...Dünyanın bütün insanlarını hissettirecek başka başka hikayeler vardır...Saniyelik iletişimlere rağmen oradan geçenlerin hikayelerinin varolduğunu bilmek herşeydir,dünaynın bütün insanlarını aynı anda görebilmek gibidir...Yolun ortasına gelmişsindir...En heyecan verici yeri burasıdır...Bütün o kalabalık olmayan,kalabalık hikayeler çevreni sarmıştır ve sen onların tam merkezindesindir...Sağın,solun,önün ,arkan...Zihninin çarptığı heryerden başka bi acı,başka bi hikaye düşer aklına...Şarşar kalırsın...Halbu ki senin acının benzerlerini görmek te varmış bu ağır akan filmde...Aslında bilincindesindir bunun normal bir günde ,normal bi anda...Fakat bu bir filmdir...Ağır çekimde ilerleyen ve senin acının yönetmenliğinde...Hal böyle olunca şaşırmanda büyülü birşeymiş gibi gelir sana...Yolun ortasını geçmişsindir...Hissettiklerin yine aynı hızında,fakat yolun sonuna yaklaştığının bilincinde farklı gelmeye başlar...Bitmesini hiç istemediğin bir roman,sinemada izlediğin en güzel film gibi bir bağ kurarsın bu kısa ama ağır anla...Sona yaklaştıkça etrafındakiler seyrelmeye,yönlerini değiştirmeye başlarlar...Yani uzaklaşmaya başlarsın figüranlarınla...Bitmesini istemezsin yolun,koltuk değneklerinin kollarının altından kayıp gitmesi gibi gelir sana...O kısacık anda yarattığın o büyük dünya ufukta kaybolmaya başlar git gide küçülerek....Filmin sonunda yolun sonundasınıdr...Kaldırımda durmuşsundur...Filmlerin sonunda akıp giden yazılar gibidir bu an...Gözlerinle tek tek figüranlarının isimlerini geçersin...Oyuncular,yönetmen,yardımcı yönetmen,set ekibi...gözlerinle gördüğün mağazalar sponsorlar olurlar...Vesaire vesaire vesaire.... Yönetmen olarak filmini bitirmek zorunda olduğunun bilincine varırsın atılan paydos adınlarıyla ...Gözlerini kapatırsın ve nihayetinde “son” u görürsün büyük bi acıyla...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder